4 Mayıs 2012 Cuma

Rasih Güran

d. 1915 (?) . Muvakkar Güranın eşi, Nazım Hikmet'in ve ressam Nazmi Ziya'nın yeğeni. Ağırlıklı olarak çevirmenlik yaptı. TKP'ye üyeydi. 1970 yılı civarında intihar etti.

QUENTİNE:
YAPTIĞI ŞEYin ne ÇOK KÖTÜ BİRŞEY OLDUĞUnUn idrakinde, net olarak  ve daha bir çok şey olarak BİLİYOR VE BUNA EN UYGUN DÜŞECEK ACIYI, ARTIK NERDEN BULDUYSA YAHUT NASIL BAŞARDIYSA, ALIP ÇEKİYOR. BİZ ANCA SAYGI DUYARIZ kardeşim, BAŞKA şeye LÜZUM YOK.

Yalnız bakar mısın kadınlar hakkında ne demiş:
- babamla ben koruyoruz kadınları birbirlerinden ve kendilerinden bizim kadınlar bunlar.  kadınlar bak neye benzerler bizim insanlar üzerine edindiğimiz bilgileri edinmezler onlar edimli bir kuşku bolluğu ile doğmuşlardır bu da sık sık ürününü ve çoklukla doğru olarak verir kötülükten yana bir eğilimleri vardır kötülükte bulunmayanı bulup çıkarmaktan yana içgüdüsel olarak hafif uykuda yorganı üstüne sardığın gibi amacına amaç olsun olmasın hizmet edinceye kadar zihnimizi döllerler
- babamla ben koruyoruz kadınları birbirlerinden ve kendilerinden(,) bizim kadınlar bunlar.  kadınlar bak neye benzerler(:) bizim insanlar üzerine edindiğimiz bilgileri edinmezler(,) onlar(,) edimli bir kuşku bolluğu ile doğmuşlardır(,) bu da sık sık ürününü ve çoklukla doğru olarak verir(,)(bu da sık sık ve çoklukla ürününü doğru olarak vermelerine yarar) kötülükten yana bir eğilimleri vardır (''ve'') kötülükte bulunmayanı bulup çıkarmaktan yana(,) içgüdüsel olarak hafif uykuda yorganı üstüne sardığın gibi amacına amaç olsun olmasın hizmet edinceye kadar zihnimizi döllerler.

 (virgül icat edilmemiş ona göre)


dekanla konuşuyor quentine ve dekan şöyle diyor:
- sen yalnızca şurada köşede otur, iki gün önceden başlayarak bekle bir yıl ve gör.
(iki gün önceden başlayarak bekle bir yıl ve gör, iki gün önceden başlanır mı bişeye, geçmiş bitmemiş midir daha, şair misin oğlum sen?)

bu kitap hade neyse de, virginia woolf'un dalgalar kitabı vardı, aynı, kayınvalidemde de vardı, hah aynı işte, bilinç akışı, bilinç akışınızı sizin....


......iki balıkçı bir alabalığı yakalamaktan sonra o alabalık için bir misina veren birinden ve misinanın işe yaramayacağından böylece paraya çevrilmesinden bahsediyorlar.......ve quentin araya girer:

-sonra yirmi beş dolarla ne yapabileceklerini konuşmaya başladılar. hep birden konuşuyorlardı, sesleri direnmeli, çelişkili ve sabırsız gerçeksizliği bir olurluluk yapıyor, sonra bir olanak şekline sokuyor sonra yadsınamaz bir gerçek yapıyor, her zaman böyle olur zaten insanların istekleri sözcükler haline gelince.