27 Eylül 2012 Perşembe

otuz yedi yaşındayım:
korkuyorum

cahit k.
artık bu yüzyılın en büyük şayirini açıklama zamanı geldiğinden     -biraz da benim bunu söylemekte biraz acemice davrandığımdan ya neyse-      artık bu yüzyılın, şu aralar bulunduğum psikolojik etkenleri de katarsak        -ki bunu zaman zaman katarız, kim katmıyor ki-      en büyük şayiridir ilhan berk,

yarın dünyanın en büyük şairini açıklarsam intihara olan yakınlık veya uzaklığıma göre, ya da nöbette uzun kalıp kalmayacağıma göre, belki de sabah güzel peynirli yağda yumurta yersem ve bunun yüzünden günüm iyi geçerse ona göre, ve bu şayir ilhan berk değilse, değişikse,  şaşırmamızı ortadan kaldıracak şeyleri zaten yazmışım yukarıda, ki değişir elbet,size mi soracam, niye değişmesin, kim değiştirmiyor ki,


AYRILIĞIN YÜREĞİ

Sessiz sedasız yaşayan bir ayrık otuydu Orta Anadolu’da
Kıtlıktan önce.
En küçük bir şeyden coşardı
Mesela bir kuş uçmasın Kızılırmak ‘a doğru
Köklerine su yürümüş gibi sevinirdi.
Bir bulut geçsin üstünden
Ayrılıktan çıkardı.
Dünyayı, derdi, dünyayı
Hiçbir şeylere değişmem.

Şimdi yaşamak istemiyor.