3 Nisan 2012 Salı

sana da bulaştıracaklar görmemezlikliği

adımız incedir, gereklidir
adımlarımız da fena değil, kaldırımlara uygun
merdivenler yön işaretleri durakta rahat durmayanlar
kahve içmek için fal baktırıp, evlerine üç kişi olarak dönenler
fal bakmak için o koca yokuşu çıkıp kahve içtiler
sorular açık değil , ki kimse gözlerini nereye bakacağım diye kullanmadı
iyice duymayarak da cevaplandığından kocaman gürültüsüyle hocam
iyi bir araba almalıyım çağına girer müsait yerlerinde inecekler
televizyon bilgisayar ve saatler açıktır aniden, mülkiyet esirgenmemiştir
fakat yalan söylemek saatleri yaklaşmaktayken
fatih'e girilir, mesaide söylenmemesi gereken edepsiz kelimelerle girilir
ve aniden, genelde aniden çok olur, Eminönü’nden otobüs kalkmak üzredir
amaç yoldur, yolda sade sigara içerken fiyakalı
kimliğini taksimde polise göstermek için kaybetmediğinden
bacağın güvenle ağırır
bankanın betonunda oturduysan
yapacak bişey yok, beklediğin an gelip çatmayacak bugün de
böylelikle Fatih’ten çıktık, böylelikle sanki her yerden çıkmışız kızgınlığı
en azından ‘’Sigara Ucuz'' kalsaydı


evet sonra bile bile Çapa'da doğaçlama bir hüzün koyduk aramıza
böylece işte gidip Topkapıya insafsızca ulaştık
aklımıza Allah'ı getirdik,
getirdik getirmesine de ne dediğini bilemedik
sonra dünyaya, o bizimle içinde değilmişiz gibi konuşan dünyaya
jilet çekmeyi konuştuk,
konuştuk ki duyulsun
nasılsınız bir takım insanlar?
konuştuk ki duyulsun
nerelerdeydiniz?

iyisiniz iyi! bir takım insanlar sizi
bizden memnun musunuz bari?
ama olmadı, ne yapsa olmazmış, aşk yaraymış
dolaplar çevirmemiz gerektiğine döndük tekrar kendimiz için
dolaplar çevriliydi, hazır bekletilmekteydi
marşlar ezberlenmekte, dualar edilmekteydi
çok dışarı çıkmaktaydık içerdeyken, sorulmaktaydı
nerdeydiniz?
sıkılmaktaydık, hepimiz sıkılmağa misafirdik
hava da öyleydi, gene öyle,
otostopla dağlara çıkılabiliniyor fikri
kesin sebepsiz yere ama gerekli yere fikri
yükselenler oysa hep alçaktır, trafikte yaya ilkin haklıdır
fakat sonra insan düşününce kadınları
bir zerdali çiçeği elde, bütün gerçekleri reddedebiliyor
yani demek istediklerimiz virgülden sonra gözükür
demek istediklerimize ama diye başlarız 
bunun için şirinevlere varır varmaz
aklımızda aşk; sesimizdeki kırlganlığa saklanan
ellerin çeviremediği bazı telefon numaraları
bizim ihtilalimiz en fazla
kravat giymektir


üstelik bir yerlerden bilim yahut sanat gelecek
ve kapımızda bekleteceğiz
dürüm söyledik o da birazdan gelir
tam da bu yüzden biraz, geç kaldığımızda kendimize tokat atılmasını istemezdik
birazdan her şey gelir, çok tanıdığımız belediye otobüsü şoförlerinden
bir abimiz gelir, yaşlı biraz fakat trakyalı
üstelik gümrük, üstelik üniversiteli kızlar kot giyinmemeliler
kandırmayalım birbirimizi, kandırmayalım gitsin
sakinlik ve tölerans, bağışla beni, mutlu olmamız çok şeye bakar bizim
kolay değil, kahvaltıdan üsküdar’a kadar açlığın nöbeti
oraya varmadan acıkmış yerlerimiz var
karşıdan karşıya geçerek adımız incedir
topalladığımızda şükredeceğiz,
ancak kötü durumda hatırlanır allahımız, herşeyimiz

herkesin kararlı olduğu sokaklardan
herkesin güneşe ve hayata şöyle bir bakıp
10 güne bahar gelir dediği sokaklara
karşıdan karşıya geçerek
adımız incelir, soluğumuz ferahlar, soğuğumuz nefretimiz
öfkemiz nerdeyse ev sahibi, bize,
bir yağmur koyarlar Pazar günü için, alıp ıslanırız,
bize bir cami çıkışına denk getirilir selamlar
nerdeyse esnafız, nerdeyse masada oturmuş ve konuşuyor taklidi yapmaktan
zararlı çıkmıyoruz,

Hiç yorum yok: