insanları
ne kadar benzetirseniz birbirlerine, farklılıklarını ne kadar azaltırsanız,
Hazları da o oranda benzeşmeye başlayacaktır, tüccarların asıl istedikleri şey
tam da bu şekildir. çünki ellerinde belirli mallar vardır, ve birileri
bunları beğenmiyor diye almayacaklar olmalarına katlanamazlar, birilerinin
zevkleri, hazları, seçimleri, farklı diye, onca zahmete katlanıp ürettikleri
malların, veya üreticilerden satmak için onca paraya aldıkları o
ürünlerin, satın alınmayacağı fikriyle baş edemezlerdi, bu yüzden bu farklı
duygulanmaların veya farklı duygulanmaların sahiplerini bi şekilde yok
etmelilerdi,
peki bu benzeşmeyi nasıl becerdiler veya becerecekler? şöyle ki: bundan 100'lerce yıllar önce, bu tüccarlar veya hem üretip hem ticaretini yapanlar, artık zenginlikleri pekişmiş ve ayrıcalıklı bir sınıf haline gelmiş olmaktan dolayı zevkten dört köşe olup bütün zamanlarını içmekle sevişmekle, bütün zamanları eğlenmekle bitirmemişlerdi, çünki bir tüccarın en büyük zevki aslında satmaktır, daha çok satmak. peki ne yapmışlar yüzyıllar önceki o gürültülü yalnızlıklarında, tabii ki, insanları birbirlerine nasıl benzetiriz'in cevabını aramak için, bilginlere alimlere daha da olmadı medyumlara filan danışmışlardı.
ve milliyetçilik icad olunmuştu.
peki bu benzeşmeyi nasıl becerdiler veya becerecekler? şöyle ki: bundan 100'lerce yıllar önce, bu tüccarlar veya hem üretip hem ticaretini yapanlar, artık zenginlikleri pekişmiş ve ayrıcalıklı bir sınıf haline gelmiş olmaktan dolayı zevkten dört köşe olup bütün zamanlarını içmekle sevişmekle, bütün zamanları eğlenmekle bitirmemişlerdi, çünki bir tüccarın en büyük zevki aslında satmaktır, daha çok satmak. peki ne yapmışlar yüzyıllar önceki o gürültülü yalnızlıklarında, tabii ki, insanları birbirlerine nasıl benzetiriz'in cevabını aramak için, bilginlere alimlere daha da olmadı medyumlara filan danışmışlardı.
ve milliyetçilik icad olunmuştu.
ama
şunu da söylemek gerek ki, milliyetçilik, 19. yüzyıllara kadar kapitalizme çok
büyük destek olmuşsa da, kapital, yani sermaye sahipleri olan tüccarlar, (hem
çoğaldılar hem de gözleri daha fırıldak hale dönüştü (dönüşüm)) daha çok
istemenin ayıp olmadığı- hatta bırakın eleştirilmeyi- pohpohlandığı bir
devirde olduklarından, daha çok istemekte birbirleriyle yarışmaya başladılar,
zaten insanlık bu şekilde önce hastalanıp, sonra yoğun bakıma alınıp, ve sonra
feci bir şekilde öldü, atkısını hala dolapta saklarım, iyiydi insanlık, neyse.
ve
artık bu hazları, seçimleri, zevkleri tekleştirmekte, tekelleştirmekte,
milliyetçilik kapitalizme, zarar verdiği için, tarihin çöplüğüne doğru atılacak
gibi görünüyor. televizyondaki güzel bir reklam, dünyada şimdiye kadar yapılmış
bütün milliyetçilik çeşitlerinin etkisinden daha etkili olduğu görüldü çünki,
hele cem yılmaz oynuyorsa, anna kournikova, felan filan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder