23 Mayıs 2013 Perşembe

şarkısı çalarken yeşil dolaplara bakışımın
sokağa çıkışların pencereleri açılmışken
duyguların aferin bekleyen hortlamalarına
 yarım hatırlayan biri olarak
beklerim salınsın zaman,
hatırda kalmanın yöntemleri konusunda iyi
ve çok iyi
ihtisas yapmış kadınlara yapılmış bir şarkı
ne zaman çalsa
kapıyı aklımda tutan zaman
bir tarafından yırtılan bir tarafından
durup birşeyler mırıldanarak durmaya devam eden
bir ısrar
söz konusu  ‘’alıp başını gitmeyi’’ yeniden konuşmaya başlar
bir matematik dersi esnasında bile olsa.
olsa olsa
bir küpe düşerse yere kulaklarından yaratılmışlığın
eğilmişliğin kralı önünde dizlerim bağlanırsa
gurur denen ahlaksız ve korkusuz mahkum
öcünü almak için
tamamlanmayacak bir inşaatın
henüz bitmemiş damlarından atlayıp
yakama yapışırsa
işte o zaman işte o zaman
bir ceketin beni giydiğini hissettiğim zaman
rüzgar kokan balkonlar kadar kısacık bir anda
kısa kollu ve acelesi olan birisiyle tanışırım içimde
randevusuna yetişen ve iyi atışlar yapan


bir söz beni konuşmaya başlar
laf açılmışken
yalnızlıktan
bir  ‘’alıp başını gitmek’’ 
korna seslerine hep komşuluk yapan
birden nerede durabilir
bi söylesenize
kim makilerine kavuşmuştur ki
şimdiye dek.
bu dünya alıştırmıştır bizi kaba şeylere
bu yürek bitişik kılmıştır kendini acıların tazesine

Hiç yorum yok: